Türk gazetecilik tarihinin önemli isimlerinden biri olan Nihat Genç, 20 Ekim 2023 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Son yıllarda mizahi dili ve alışılmadık üslubuyla dikkat çeken Genç, bazıları tarafından sevilirken bazıları tarafından eleştirilen bir kişilik olarak hafızalarda yer edindi. Ancak, Nihat Genç'in vefatı, yalnızca ailesi, arkadaşları ve sevenleri için değil, aynı zamanda Türk basınında da derin bir eksiklik yaratmış durumda. İstikrarlı kariyeri ve cesur anlatımı ile birçok okuyucunun kalbinde taht kuran Genç, gazeteciliğin ışıltısının yanında karanlık köşelerini de cesurca gün yüzüne çıkarmayı başarmıştı.
Nihat Genç, gazetecilik kariyerine 1980’li yıllarda başladı. O dönemlerde Türkiye’deki siyasetin gidişatına dair yaptığı analizlerle adından söz ettirmeye başlayan Genç, ilerleyen yıllarda köşe yazarlığı ve televizyon programları ile geniş bir kitleye ulaştı. Yazdığı kitaplar ve kaleme aldığı makaleler, özellikle eleştirel gazetecilik adına önemli bir kaynak oluşturdu. Genç’in yazım tarzı, çoğu zaman mizahi ve dilsel oyunlarla doluydu. Bu, okuyucularına sadece bilgi vermekle kalmadı, aynı zamanda onların düşünme biçimlerine de farklı bir boyut kattı.
Nihat Genç, Türkiye’nin sosyal ve politik meseleleri üzerine cesurca yorumlar yaparak, birçok okuyucusunun gözünde bir halk adamı figürü haline geldi. Sadece gazetecilik yapmakla kalmayıp, halkın sesi olmayı da başardı. Bunu sağlamak için birçok kez zor imzalar ve tabuların ötesine geçti. Eleştirel bakış açısıyla, kendisini çepeçevre saran tartışmalı konuları cesurca ele aldı. Kimi zaman sert eleştirileri ve köşelerinde kullandığı dil nedeniyle eleştirilse de Genç, daima doğru bildiğini savunmaktan geri durmadı.
Nihat Genç’in sıcak ve samimi üslubu, gazetecilikte kalitenin yanına bir de insani unsuru ekleyerek, yazdığı her satırı okuyucuları için özel kıldı. Vefatından sonra, birçok sanatçı ve gazeteci sosyal medya üzerinden taziye mesajları paylaştı. “Nihat Genç, sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda bir öğretmendi” diyen pek çok kişi, onun gazeteciliği ile birçok insana ışık tuttuğunu belirtmişlerdir. Gazetecilikte adanmışlık ve cesaretin simgesi haline gelen Genç, geride bıraktığı eserlerle ve fikirleriyle yaşamaya devam edecektir.
Nihat Genç’in vefatı, sadece bir bireyin kaybı olarak değil, Türk medya tarihinde önemli bir dönemin kapandığı anlamına geliyor. Onun eleştirel yaklaşımı ve cesur kalemi, yeni nesil gazetecilere ilham verecek bir kaynak olarak kalacak. Genç’in anısı, yeni nesil gazetecilerin eğitimine ve gelişimine ışık tutarak, medyanın evrimine büyük katkılar sağlayacaktır. Artık onun yerine elde bırakılan boşluğu doldurmak, geleceğin gazetecilerine düşmektedir.
Sonuç olarak, Nihat Genç'in vefatı, sadece kendisi için değil, birçok kişi ve topluluk için acı bir kayıptır. Yoğun bir yaşam süren ve her zaman düşündüğünü paylaşmaktan çekinmeyen Nihat Genç’in anısını yaşatmak, onun eserleriyle birleştiğinde, gazeteciliğin özgür ruhunu korumak adına kritik bir adım olacaktır. Genç’in vefatı, yalnızca Türk basını için değil, tüm toplum için bir dönüm noktası, bir düşünme ve sorgulama hacmi yaratma çağrısıdır. Bu vesileyle, Nihat Genç’i bir kez daha anıyoruz. Ruhu şad olsun.